YAZAR YAĞMUR ARDUÇ'UN YENİ KİTABI SAKLI YEŞİM TAŞLARI

Kitabın adı Saklı Yeşim Taşları olduğu için ilk başta yeşim taşıyla ilgili bir tema kullanmak akla gelebilirdi. Fakat kum saati fikri kitabın içeriğine çok daha uygun düşecekti. Zira kitabın satırlarında saklananlar yalnızca yeşim taşıyla değildi. Zaman olmuş olan, olmakta olan ve olacak olan her şeyin ana kasasıdır. Zamanın katmanları gibi kitabın satırlarında gizlenmiş derinlikleri ve yeşim taşlarını bulutların arasındaki kum saati en güzel şekilde şekilde yansıtıyordu ve tercihimiz bu oldu. Unutmayın "her şey zamanda saklı." 

 Saklı Yeşim Taşları bir şiir kitabı. Herhangi bir kalıbı olmayan bir şiir kitabı. Okuyucu bu betiğin satırlarında kendinden bir şeyler bulabileceği gibi kimi sözlerinde farkındalık oluşturacak türde şiirlerle de karşılaşacaktır. Şiir denince evvela akla "aşk" geldiği bir gerçektir. Ve Saklı Yeşim Taşları'nda aşkın izleri kendini göstermekte. Ayrıca aşkın en yücesi ilahi aşk, gerçek sevgi, umutsuzluğa düşen sözlerin umuda kavuşması, kırgın ruhlara umut ve cesaret, satırlarda çözülmeyi bekleyen gizemler... Adı üstünde Saklı Yeşim Taşları. Okuyucu için satırlara saklanmış hayattan izler, yaşamın anlamına yapılan yolculuklar: Saklı Yeşim Taşları.

   Şiir yazılmaz da şiir kendini yazdırır gibi gelir bana. Her ne konuda olursa olsun sözcüklerin ahengi vakti geldiğinde şairin kalemine yansır. Saklı Yeşim Taşları'nın her bir dizesinin, her sözcüğünün tesir ettiği bir duygu var. Bu dizeler birkaç yılın birikimi oldu. Şiir yazmak için özel bir vakit belirlediğim hiç olmamıştır. Şiir yazayım diyerek kalemi elime almamışımdır. Market alışverişinde, bir öğrenciye ders çalıştırırken, bazen bir film izlerken, bir problemin çözümünü düşünürken ya da bir doğa yürüyüşü sırasında şiir yazdığım olmuştur.     Bazı şiirlerimin onları okuyan arkadaşlarım üzerindeki etkilerini görünce şiirin hayata dokunduğunu daha iyi anladım. Yalnızca duyguları yansıtmada bir araç değildi şiir. Yaşanmışlıklara tercüman oluyordu, öğüt oluyordu, kalbe tesir edip farkındalık oluyordu, koca bir öyküyü kısa satırlara sığdırıyordu kimi şiirler. Yazarken hissediyor, kendimizi başkalarının yerine koyuyor, anlıyor ve anlatıyorduk. 

Otobüs yolculuğunda kitap okuduğum bir sırada aklıma düşen dizeleri unutmamak için bir dostuma kısa mesaj olarak gönderdiğim zamanlar da var. Bir şairin ne zaman ilham bulacağı belli olmaz.

İsmim Yağmur Arduç. Amasya'nın Gümüşhacıköy ilçesinde yaşıyorum. Dört kardeşin en küçüğü olarak kendimi hep şanslı hissetmişimdir. Ablalarım en yakın dostlarım aynı zamanda. Eğitim hayatım ise şöyle; İstanbul Üniversitesi Lâtin Dili ve Edebiyatı bölümüne bir süre devam ettim. Daha sonraki yıllarda Atatürk Üniversitesi Sosyal Hizmetler bölümünü bitirdim. Tam bir hayvan sever ve doğa tutkunuyum diyebilirim. Kitaplar hayatımın vaz geçilmezidir. Bana göre her evde bir kütüphane olmalı. Ve kitap okunmamış bir boşa geçmiş sayılır diye düşünüyorum. Ayrıca amatör bir kemancıyım.

Sevmekten Korkma ve Saklı Yeşim Taşları adında iki kitabım yayınlandı. Ve halen yazmaya devam ediyorum.