GENEL DUYURU

**HOŞGELDİNİZ** BUGÜN SİZLERLE  YAZAR ... İLE YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJ İLE KARŞINIZDAYIZ. . *** *** *** NOT: RÖPORTAJ YAPTIRMAK İSTEYENLER MAİL ADRESİMİZDEN İLETİŞİME GEÇEBİLİRLER. *** TAKİPTE KALIN...

KİTABA DAİR YAYIN AKIŞI

**HOŞGELDİNİZ** Kültür ,sanat ve edebiyat konularını içerisine alan geniş çaplı bir vizyon kanalı olan cahit TV sen iyi bir insansın ve her bilginin en sağlıklısına layıksın diyerek ten faydalı bilgiler vererek size yararlı olmaya çalışacak. . *** *** *** *** KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...

5 Ağustos 2023 Cumartesi

YAZAR YAREN TEKER

1-) Yazmaya nasıl başladınız ve edebiyata olan ilginiz nasıl başladı?

Açık olmak gerekirse özellikle edebiyat alanına bir ilgim hiçbir zaman olmadı.
Başlangıçta da şu an için de bunu söyleyebilirim sanırım. Ne birçok değerli okuyucu gibi
kitaplar üzerinde fazla mesai harcadım ne de hayranlıkla takip ettiğim yazar grupları ya
da kitap serileri. Sadece hayal gücüme güvenen ve çok küçük yaşlardan itibaren onunla
(hayal gücümle) oynamaya başlayan biriyim. Henüz okuma yazma eğiliminde olmadığım
yaşlarda bile en yakın arkadaşım kendi hayal gücüm olmuştur. Etrafta gördüğüm ve
diğer insanlar için önemsiz olan şeyler benim için ince detaylar görebildiğim hikaye
havuzlarından ibaretti. Dağınık bir bulaşık yığınından bile zihnimin içinde bir şehir
kurabilir ve oradan bir hikaye oluşturabilirdim. Tabi bunu mümkün kılan ve benim hayal
gücümü bu denli geliştiren durum hayatımda çok değerli bir yeri olan abimdir.
Aramızdaki oldukça az olan yaş farkı ve mevcut durumlar beraber büyürken evin içini bir
oyun alanı olarak görmemizi sağlamıştı. Evimizin içerisinde bizim için adeta tanıdığımız
dünyadan daha büyük bir dünya vardı. Birlikte oynarken ürettiğimiz doğaçlama
senaryolar zaman geçtikçe bendeki hayal gücünün yine benim için geniş seviyelere
ulaşmasına ve sonuç olarak da zihnimin içindekileri bir noktada kağıda dökme isteği
oluşturmuştu. İşte yazmaya bu şekilde karar verdim.

2-)Edebiyat yolculuğunda size ilham veren yazarlar veya eserler hangileridir?

 Daha önce de dediğim gibi özellikle edebiyat aşığı bir insan değilim hatta birçok ünlü
yazarı bile belki tanımıyorumdur -gerçi yazar olabilmek için edebiyatın içinde büyümek
gerektiğini de düşünmüyorum.-. Sadece yazmış olduğum ilk kitap için beni
heveslendiren yazarlardan biri H.G. Wells iken bir diğeri de George Orwell olmuştu.
Wells’in Zaman makinesi kitabı ve Orwell’ın 1984 adlı eserleri zihnimde kurguladığım
senaryoları nasıl akıcı bir kurguda tutabileceğimi öğretmişti. Yani zihnimdeki senaryoları
nasıl hikaye kılıfına sığdırabileceğimi eğlenceli ve merak uyandırıcı bir şekilde
göstermişti diybilirim.

3-)Yazma sürecinizde yazınızı beslemek ve ilham almak için neler yaparsınız?

 Eskiden hangi yöntemler daha populerdi pek bilmiyorum ama kendim için konuşacak
olursam müziğim olmadan tek kelimeyi bile içimden gelerek ve bütün bir şekilde
yazamam sanırım. Genel olarak yazılarımı detaylı kurgu olmadan anlık yazmayı tercih
ederim. Tabi sonrasında gerekli düzenlemeleri yaparım ama ilk hali yanı ham bir yazı
halindeyken kesinlikle müzik eşliğinde ve kendimi kadın ya da erkek fark etmeksizin baş
karakterimin yerine koyarak yazmayı tercih ediyorum. Onun canı nasıl yanıyorsa
yazarken o şekilde benim de canım yanıyor, o nasıl heyecanlanıyorsa ya da hayal
kırıklığına uğruyorsa o an o duyguları içimde barındırmaya çalışıyorum. Müzikler de bu
konuda epey yardımcı oluyor aslında. Kısacası yaşıyorum. Gerekirse kitabı yazmaya
koyulduğum ilk andan beri kendi kişiliğim yerine baş karakterimin kişiliğine bürünüyorum
ta ki kitap bitene kadar.

4-)Eserlerinizdeki karakterleri ve hikayeleri oluştururken hangi yöntemleri kullanırsınız?

Aslında bir önceki soruda bunun cevabını kısmen de olsa verdiğimi düşünüyorum. En
azından baş karakter için ne yaptığım gayet açık ancak diğer karakterler için net bir şey
söyleyemem. Özellikle belirlediğim bir kural üzerine karakter ataması yapmıyorum.
Örneğin anonim bir karakter oluşturuyorsam o karakter her zaman iyi veya kötü olmuyor.
Tıpkı gerçek hayattaki gibi ana göre karakter değişimi yaşayan ve hikayeyle beraber
şekil alan karakterler oluyor. Tıpkı bizim hayattaki yaşantımızla koşullara göre şekil

alışımız gibi. En kötü karakter de hikayenin sonunda sevilebilir ya da en iyi karakter bile
en büyük nefreti hak edebilir. Bu doğaçlama yazının nasıl aktığı ve o an neler
hissettirdiğiyle ilgili bir durum.

5- )Yazarlık kariyerinizde karşılaştığınız en büyük zorluklar neler oldu ve bunu nasıl aştınız?

Şu an henüz kariyer için ilk adımı atmış bir meraklıyım. Tam olarak kariyerim başladı
dahi diyemiyorum çünkü tek bir eser bazen yeterli gelmiyor. Öyle ki her yerin eserle
dolup taştığı bu dönemde. Gerçi kalite durumu ve eser kavramı kişiden kişiye değişir bu
günümüzdeki kitaplar için. Benim yaşadığım en büyük sorun da başlangıcı böylesine bir
dönemde yapmış olmak sanırım. Keşfedilmenin hem zor hem de kolay olduğu bu
dönemde benim gibi eskiye özlem duyan bir kişi için kendimi öne atmak zor oluyor.
Özellikle tanınmamış biri olarak bir kitapla edebiyat dünyasına açılmaya çalıştığınızda
daha da karamsar hissedebiliyorsunuz. Çünkü en saçma olarak görebileceğiniz bir şey
sosyal medya ile dünya gündemine oturabilirken bunu kullanmakta zorlanan insanlar için
kendilerince önemli olduklarına inandıkları şeyleri gün yüzüne çıkarmak zor olabiliyor.
Ben de bu zorlanan taraftayım sanırım. Neler yaptığıma gelecek olursak günümüze
adapte olmaya çalışıyorum diyebilirim.

6- )Eserlerinizde gerçek hayattan esinlendiğiniz karakterler ve olaylar var mı?

Elbette var. Yazdığım yazılarda bir geçmiş ve gelecek akışı oluştururken ve tarihsel
bir süreç eklerken her ne kadar kendi dünyamızın tarihsel sürecini kullanmıyor olsam da
tarihin şekillendiği kısımları, tarihi değiştiren olayları, başlıca güçlü karakterleri
yazılarımda baz alıyorum. Distopik veya ütopik konularda zaten geçmişte de var olmuş
olayları yeniden işleyerek farklı bakış açılarıyla sunmaya çalışıyorum. İnsanlığımızın
tarihi, geçmiş uğraşları, sanatı ve felsefesi sadece ham bilgi olarak kullanmak için değil
de benim için ufak dokunuşlarla kurgusal yazılara da yön verebilecek kadar zengin ve
derin birer önemli unsur .

7- )Yazarken sizi en çok heyecanlandıran veya mutlu eden şey nedir?

Kesinlikle karakterlerimle duygusal bağ kurabiliyor olmak. Hatta öyle ki bazen
gerçekten var olmasını istediğim karakterlerim oluyor. Çoğu zaman yazarken her ne
kadar benim oluşturduğum ve gerçek olmayan karakterler de olsa, her ne kadar olayları
ve yaşanılanları ben belirliyor da olsam onlarla bir şeyleri paylaşıyormuş gibi
hissediyorum. Üstelik sanırım onları en iyi anlayacak kişinin de ben oluşu beni etkileyen
ve mutlu eden bir başka şey sanırım.

8-)Bize kendinizden bahseder misiniz?

 Bu soruya direkt Cv cevabı vermek istemiyorum ama şu an için başka bir seçenek
göremiyorum. Ben Yaren TEKER, 21 yaşındayım ve aslen doğma büyüme Adanalıyım.
Çok fazla şehir dışına çıkmamış biri olarak son iki yılımı üniversite okumak için
İstanbul’da geçiriyorum. Ne kadar entelektüel bir insan olduğum tartışılır ama en azından
olmak için çaba sarf eden biri olduğumu söyleyebilirim. Her ne kadar edebiyatla ilişiğim
az olsa da çok olmasını da isterdim ama hafızanın önemli olduğu bu alanda pek yeterlilik
sahibi değil gibiyim. Öyleki okul hayatımda hep hafızamın izin verdiği ölçüde ilerlemiştir.
Her ne kadar yazmaya ve edebiyata eğilimli görünsemde matematik ve fenin rahatlığı
bana hep daha cazip gelmiştir. Şu an İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Peyzaj Mimarlığı
okuyorum. Hayatın git gide zorlaştığı bu dönemlerde hem bir öğrenci hem de bir yazar
olmaya çalışıyorum. Davetiniz ve sabrınız için teşekkür ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yapmış olduğunuz yorum için teşekkür ederiz...