GENEL DUYURU

**HOŞGELDİNİZ** BUGÜN SİZLERLE  YAZAR ... İLE YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJ İLE KARŞINIZDAYIZ. . *** *** *** NOT: RÖPORTAJ YAPTIRMAK İSTEYENLER MAİL ADRESİMİZDEN İLETİŞİME GEÇEBİLİRLER. *** TAKİPTE KALIN...

KİTABA DAİR YAYIN AKIŞI

**HOŞGELDİNİZ** Kültür ,sanat ve edebiyat konularını içerisine alan geniş çaplı bir vizyon kanalı olan cahit TV sen iyi bir insansın ve her bilginin en sağlıklısına layıksın diyerek ten faydalı bilgiler vererek size yararlı olmaya çalışacak. . *** *** *** *** KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...

5 Şubat 2021 Cuma

YAZAR ALPER SADIÇ

1.)  Sizi yazmaya iten sebep nedir?

 

      Babamı, babamla olan anılarımı babamın vefatından sonra kaleme almak istedim. İnsanların babamı tanımalarını istemem önemsediğim bir konuydu. Güzel bir çocukluk dönemi geçirmemi sağlayan babama da bu şekilde teşekkür etmiş oldum. Sadaka-i cariye de diyebiliriz. Ayrıca birçok insanın yaşadıklarıyla benzer olan olayları dozunda istiarelerle, teşbihlerle kaleme almak; kalbimle yazdığımı kafamla düzenlemek ve okura sunmak gibi disiplin isteyen ve hazzı yüksek olan bu süreci yol aldıkça sevmeye başlamam da yazma sürecinde etkili oldu.

 

2.      İlk kez ne zaman ve ne hakkında yazmıştınız?

         Edebi metinlerle serüvenim bir öykü yarışmasına rahmetli babamın bir anısını yazarak katılmamla başladı. Yazdığım ilk öyküydü ve sıkı bir olay akışı vardı. Sonuçların belli olacağı günü iple çektim. En orijinal öykü ödülünü kazanmıştım. Bu ödülle yazma isteğim daha da arttı ve takip eden aylarda düzenlenen yarışmalara katılmaya devam ettim. En iyi öykü, en popüler öykü gibi ödülleri de kazanmam iyi bir motivasyon oldu. Böylelikle yazmak bende vazgeçilmez bir hâl aldı.

 

3.  Yazdığınız eserlerde karakterlerde kendinizden parçalar oluyor mu?

 

     Yazarın sermayesi kendi yaşantısıdır. Ancak gerçek olaylara hayalleri de eklerseniz edebiyat olur. Eserlerimde yer yer kendi hayatımdan alıntılarda bulundum. Önemli olan bir diğer konu bu olayları doğru zamanda doğru yerde kurguya adapte etmektir. Peyami Safa’nın “Bir Tereddütün Romanı” adlı eserinde, Sabahattin Ali’nin “Kürk Mantolu Madonna” adlı eserinde yazarların kendi hayatlarından kesitler sundukları görülmektedir. Çünkü romanın temeli hayattır.

 

4.  Sevdiğiniz ve takip ettiğiniz diğer yazarlar kimlerdir?

 

     Ahmet Haşim, Ahmet Mithat Efendi, Refik Halit Karay, Sevinç Çokum ve Yusuf Atılgan eserlerini defalarca okuduğum üslup sahibi yazarlarımızdır. Yabancı yazarlardan Lev Nikolayeviç Tolstoy, Honoré de Balzac, Jose Saramago, John Fante ve Jean-Christophe Grangé benim için önemli isimlerdir.

 

5. İlk kitabı bastırıp elinize aldığınızda neler hissetmiştiniz?

 

      Branşımla ilgili olan deney kitabı –Bilim Şenliği Evimde- yayınlanan ilk kitabımdır. Yayınlandığı zaman yayınevi tarafından gönderilen nüshaların adresime gelmesini bekleyememiştim. Kargo firmasını arayıp dağıtımda olan aracın şoförüyle iletişime geçtim. Kargo bana değil ben kargoya gittim. Paketi bir süre açmadım. Hep hayalini kurduğum kitabım paketteydi. Birkaç uzun dakikadan sonra daha fazla dayanamadım ve paketi açtım. Hiçbir kitap bu kadar güzel kokmamıştı. Kapakta ismimi gördüğüm zaman kendimle gurur duydum. Bu önemli an tüm benliğimi sarmış adeta nörolojik bir çapa olmuştu.

 

 6.Kitaplarınızın başarısı sizi tatmin ediyor mu yoksa bunu önemsemeden yazmaya devam mı ediyorsunuz?    

    Bu konuda sözlerim biraz acı olabilir. Kelimeleri derleyip yazım diline uygun hâlde kaliteli bir içerik oluşturmak için uğraşan kalemler, maalesef eserin yayımlanması ya da satışı kısmında hayal kırıklığına uğrayabiliyor. Çevremdeki yazar arkadaşlarımın çoğunun bu sorunla bir mücadelesi olmuştur. Kitap okuma alışkanlığının değişen kuşaklar boyunca azalması, her gün yayınevlerine çok sayıda dosyanın gönderilmesiyle editörlerin iş yükünün ve eser yayınlanma kriterlerinin artması gibi sebepler sonucu etkilemektedir. Bu konuda bir sosyal medya fenomeni olarak başarıyı yakalamak mümkün olsa da bu benim tercih edebileceğim bir yol olamaz! İyi bir öykü önünde sonunda fark edilecektir diye düşünüyorum ve edebiyatın sihirli kapısını keyifle aralamaya çalışıyorum.

7.   Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? 

    24 Eylül 1977’de Ankara’da dünyaya geldim. Selçuk Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliği Bölümü’nden 1998 yılında mezun oldum. Bu tarihten itibaren öğretmenlik yapmaktayım. 2013 yılında yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Makalelerim çeşitli akademik dergilerde yayımlandı. Hayata bir iz bırakmak için yazmaya başladım. Manayı en sade şekliyle yazarken basitlikten kaçmaya çalışan ve böyle yaşayan bir okuryazarım…

 

8.    Bana önerebileceğiniz bir kitap olsa hangi kitabı önerirdiniz?

 

   Size romanımı önermek isteyen kalbimi, kendi kabiliyetlerim söz konusu olunca sükûttan yana oy kullanmak lazım geleceği için susturuyorum ve bana kitap okuma alışkanlığı kazandıran eseri önermek istiyorum.  İlkokul beşinci sınıftaydım. İki ya da üç saatte bu kitabı okuyup bitirmiştim. Şimdi düşünüyorum da insan doğru kitapla buluşursa okumaktan keyif alır. Benim için “Simyacı” doğru bir kitaptı. Çarpıcı bir finali, kurgusu, karakterleri; en önemlisi çocukluğun kırıntılarını hâlâ içinde barındıran okurlara hitap etmesi esere bir klasik kimliği kazandırmıştır. Kitapta yer alan ana karakterin masalsı yaşamının felsefi öyküsü belki de insanın kendine yolculuğudur, kendine miracıdır…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yapmış olduğunuz yorum için teşekkür ederiz...