YAZAR GÜLTEN TÜRKDAN

1.Yazmaya nasıl başladınız ve edebiyata olan ilginiz nasıl gelişti?

Edebiyat olan ilgim evde başladı. Annem Türk Dili ve Edebiyatı profesörüydü. Ankara

Kolejindeki Türkçe ve İngilizce edebiyat hocalarım da çok güçlü ve başarılı isimlerdi.

Hepsi de annemi de tanıyorlardı. İngilizce edebiyat öğretmenim hem okul

müdürümüz hem de koyu bir Shakespeare hayranıydı. İngiliz ve Amerikan

edebiyatını öğrenmeme gibi bir şansım yoktu. Hiçbir zaman olmadı.

Bir gece ertesi günün Shakespeare parçasını sesli bir şekilde defalarca okuduğumu

hatırlıyorum. Ağır bir İngilizceydi ve aksan sorunu yaşamamak için en az on kere

tekrar tekrar okudum. Annem “yarın sen okumazsan bu kadar emek ne olacak?

Biliyorsun bugünün lisanı değil bu” dedi. “Büyük ihtimal hoca bana okutacak“ dedim.

Öyle de oldu. Ertesi gün “İşte budur!” diye alkışlattı hocamız.

Anlayacağınız içinde bulunduğum çevre hep edebiyatı işaret ediyordu ancak ben

esasında matematiğe çok meraklıydım. Okul sonrası iş hayatına girince yazmak

hayatımın bir parçası oldu, raporlar, hukuk metinleri, sözleşmeler vs… Edebiyatla

ilgili bir şey yapmasam da iyi bir kitap okuru olmayı hiç bırakmadım. Bir kitabı elden

bırakmadan bitirmenin keyfini hep yaşadım.

2.Edebiyat yolculuğunuzda size ilham veren yazarlar veya eserler hangileridir?

Öncelikle Shakespeare. O kadar derin bir kurgu ve zengin hitap. Hem insanı

konunun içine çekmek, hem merak uyandırabilmek, hem de bugüne kadar

kalabilmek. İşletme okulunda ise en ilham aldığım yazar Peter Drucker’dı.

Evimizde bir konu olduğu zaman annem Yahya Kemal Beyatlı’dan, Namık Kemal’den

örnekler verirdi. Dolayısıyla birçok isimle haşır neşir oldum.

3.Yazma sürecinizde ilham almak ve yaratıcılığınızı beslemek için neler

yaparsınız?

Yaratıcılığım bazen maalesef bıçakla kesilmiş gibi olabiliyor. 6 Şubat depreminden

önceki halime bakıyorum da, hevesle yazan biriydim. Kuzenimin kaybıyla ne

yaratıcılık kaldı ne de bir cümle yazacak güç... Sanki yaratıcılığın en büyük

düşmanlarından biri üzüntü. En azından bende böyle oluyor. Üzüntü ve yorgunluk

bana iyi gelmiyor.

En yaratıcı olduğum saatlerin de sabahları olduğunu gördüm. Bu hikâyenin nasıl

bağlanması gerekiyor diye düşünerek kafamı yastığa koyarım, işin içinden çıkamayıp

uykuya dalar ve ertesi sabah ise bir çözümle uyanırım. Bu duyguyu çok seviyorum.

Gerçi bazen ise iş yoğunluğu nedeniyle bulduğum çözümü de unuttuğum oluyor.

Ama dinlenip tekrar düşündüğüm zaman konular su gibi akabiliyor.

4.Eserlerinizdeki karakterleri ve hikayeleri oluştururken hangi yöntemleri

kullanırsınız?

Arkadaşlarımdan hep duyardım: Liderlik hikayelerini bir kitapta anlat. Hatta bir kahve

içelim, bize hızlıca liderlik formüllerinden bahset dendiği bile oldu. “Nasıl yaptın”

sorusunu çokça duyuyordum. Bunun üzerine kitap için notlar almaya başladım. O

kadar farklı kişiden bu talep geldi ki belki de bir bildikleri var deyip liderlik kitabı

yazmaya koyuldum. Şöyle yapın, böyle yapın gibi cümleler çıkmaya başladığını

görünce hemen durdum. Yapmak istediğim şey bu değildi. Gençler öğüt istemiyor,

kaldı ki ben de bulunduğum yere öğütlerle gelmedim. Bunu anlatan bir dolu kitap var

zaten. Yaşadıklarımdan yola çıkmaya, özgün ve farklı bir şey ortaya koymaya karar

verdim.

5.Yazarlık kariyeriniz boyunca karşılaştığınız en büyük zorluklar neler oldu ve bu

zorlukları nasıl aştınız?

Yazar için zor bir piyasa olduğunu eski Amerikan filmlerinden hatırlıyorum. Yazar

kitabını günlerce aylarca yazar. Gittiği yayınevinin editörü o zamanın teknolojisinde

daktilo edilmiş sayfaların üzerine “reddedildi” yazar ve konu kapanır.

Benim kitabım bir roman veya kurmaca hikayelerden oluşmuyor. İnsanların akıl

sağlığının yer yer yok olduğunu gösteriyorum ve okurlar kendi akıl sağlıklarına sahip

çıkmaları gerektiğini hissediyorlar. Dolayısıyla bu bir iş kitabı mı, işletme kitabı mı,

yoksa hikaye kitabı mı? Ya da bir otobiyografi mi? Önceleri tam yerini bulamadı.

Nedeni aslında çok basit. Bizler çeviri kitaplar okumaya çok alışmışız. Türkiye’den

özgün iş kitabı çıkmaz, kesin bir yerlerden alıntıdır diye düşünüyoruz. Kitap

yayınlandıktan bir ay sonra kitabın özgün olduğunu gördük kontrol ettik diyenler oldu.

Demek ki birtakım robotlar var ve özgünlüğün kontrol edilmesi mümkün diye anladım.

Öte yandan “hayalet yazar” denilen bir müessese var. Bırakın ben yazayım diyen

kişiler de oldu. Küçük bir arabadan büyük bir arabaya fiyatına kadar teklifler geldi. Ne

kadar zor olursa olsun kendim yazmaya kararlıydım. İyi bir editörle çalışmak benim

için yeterliydi. Yazmak benim için çok uzun sürmedi ama bu deprem felaketi araya

girince işin gerçekten uzayabildiğini gördüm.

6.Eserlerinizde gerçek hayattan esinlenen karakterler veya olaylar var mı?

Kitabın tümü yaşanmışlıklar ve gerçekte iş hayatında yaşadığım hikayelerden

oluşuyor. Esinlenmenin ötesinde bir durum bu. Tabii belli yerleri gölgelendi ama

yaşanmadan yazılması mümkün olmayan bir kitap. Liderliğin karanlık yüzünü ancak

gerçek hikayelerle anlatabilirdim. Her durumda yapmamız gereken en önemli şey

“işin içinden çıkabilmek.” Kitap neredeyse tümüyle bu konuyu anlatıyor.

Profesyonel iş hayatında siz iş ortaya koymak için maaş alıyorsunuz. Çoğu durumda

görüyoruz ki bir mevki iş ortaya koymak yerine diğer insanların hayatını karartmaya

dönük bir kompleks yaratabiliyor. Gücü eline geçiren bunu kullanmaktan kendini

alamıyor. Oysa sürdürülebilir bir zulüm kimse için mümkün değil.

7.Yazarken sizi en çok heyecanlandıran veya mutlu eden şey nedir?

Gerçekten anlatmak istediğim bir hikayenin aktığını görmek benim yazarken en

sevdiğim şey. Bir de insanlar okudum ve çok beğendim deyince içimin yağları eriyor,

çok mutlu oluyorum. Ay çocuğunuz ne tatlıdan öte bir duygu. Gurur verici. Üzerine de

mutluluk ve keyif verici.

8.Bize kendinizden bahseder misiniz?

25 sene profesyonel yöneticilikten sonra kendi işimi kurdum. Kurduğum işlerden biri

danışmanlık bir diğeri bir turizmdi. Bu arada da yoğun olarak 14 yıl sivil toplum da

liderlik, yönetim kurulu başkanlığı, yönetim kurulu üyeliği yaptım. Bunların hepsi

birbirini besledi, zihin dünyamı zenginleştirdi.

Profesyonel hayatımda çalışkan ve iyi niyetli olmak bana son derece olumlu döndü.

Bu arada 20 senede 5 adet yönetim kurulu üyeliği ya da Başkanlığı üstlendim bu da

çok gurur duyduğum bir profesyonel kariyer sağladı bana. 125 yıl üzerinde yönetim

kurulu ve liderlik tecrübesi deyince insanlar dönüp size şöyle bir bakıyorlar. Bazen de

tekrar tekrar bakıyorlar. Aritmetik bilmiyor herhalde diye belki de. Ama biliyorum tabi

matematik de aritmetik de tabi.

Üzerine girişimcilikte edindiğim tecrübe de çok önemliydi. Bir yandan nasıl

yapılacağını anlatan danışman olmak, öte yandan da tonla engele rağmen girişimci

olarak sahada ter dökmek çok değerliydi. Bu da karşı tarafı iyi anlamayı, anlayışı ve

başarıyı getirdi.

Unutmadan ekleyeyim, sivil toplumda çoğu zaman maaş değil gönüllülük esas

olduğu için para vermeden bir dolu iş yapmayı, yaptırmayı ve proje geliştirmeyi iyi

bilirim. Bence hiç fena bir kazanım değil.

Gülden Türktan

Biyografisi

Dr. Gülden Türktan ekonomist, yönetici ve girişimci bir iş kadınıdır. Ekonomist ve üst

düzey yönetici olarak pek çok başarıya imza attı.

1988’den 2008 yılına kadar, 20 yıl süreyle, dünyanın en saygın şirketlerin biri kabul

edilen ve bir İsviçre-İsveç elektrik mühendislik şirketi olan Asea Brown Boveri –

ABB’de üst düzey profesyonel yönetici olarak görevler üstlendi, yönetim kurulu üyesi,

yönetim kurulu başkan yardımcısı, yönetim kurulu başkanı ve ülke müdür vekili

olarak çalıştı. Uzun yıllar sirketin yönetim kurullarında tek kadın üye olarak görev

yaptı. Şirketin 14 milyon dolardan 350 milyon dolara giden yolculuğundaki pek çok

kararda imzası bulunan Türktan, “şirket içerisinde daha fazla lider yetiştirme” strateji

ve misyonuyla liderlik programı bünyesinde uluslararası eğitimler verdi ve yurt içinde

ve yurt dışında başarılı liderler ve yöneticiler yetiştirilmesinde etkin rol oynadı. Mali

işler, denetim, insan kaynakları, sürdürülebilirlik, hukuk işleri ve kalite fonksiyonlarının

başkanlığını yaptı.

Eğitim olarak, ekonomi ve işletme eğitimi aldı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi,

Boğaziçi Üniversitesi, New York Üniversitesi ve Marmara Üniversite’sinde lisans,

yüksek lisans ve doktora çalışmaları yaptı. MBA derecesi ve doktorası vardır. New

York Üniversitesi’nde araştırma görevlisi ve eğitmen olarak çalışmıştır.

ABB dahil, muhtelif kurumların Yönetim Kurullarında çalışmış ve toplam 125 yılı aşan

Yönetim Kurulu tecrübesine sahip dünyanın ender kişilerinden biridir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin, G20 Başkanlığı sırasında, G20’de kurulmuş ve ülkemiz için

bir gurur vesilesi olan W20 – Kadın 20’nin Kurucu Başkanı olarak atandı. W20 Dünya

Kurucu Komite Başkanı olarak görevlendirilmesinin ardından, G20’de W20’nin tüm

G20 ülkeleri için toplumsal cinsiyet eşitliği açısından sürdürülebilir ekonomik

büyümeyi desteklemeyi amaçlayan ve G20 ülkeleri adına ekonomik büyüme ve iş

dünyasına kadın katılımını sağlamaya yönelik öneriler içeren W20 tebliğinin

hazırlanması ve yayınlanması üzerinde çalıştı. W20’nin Dünya Lansmanı’nı ve

dünyada ilk kez W20 Tebliği’nin yayınlanmasını sağladı. W20 – Kadın 20 çalışmaları,

Türkiye’nin Başkanlığı’ndan sonra, sırasıyla Çin, Almanya, Arjantin, Suudi Arabistan,

Italya, Endonezya ve son olarak da Hindistna’da ‘de başarıyla sürdürülmektedir.

Türkiye’nin Gülden Türktan’ın W20 Kurucu Başkanlığı sırasında düzenlenerek

yayınlanan W20 Tebliği hala geçerliliğini korumakta ve pek çok ülkeye örnek teşkil

etmektedir.

Çin’in Hangzou kentinde yapılan G20 ve B20 konferansında, W20 Almanya ve W20

Arjantin’de ve Birleşmiş Milletler Kadın konferansında ve Türkiye’deki G20

konferansında, G20 ülkelerinin Çalışma ve İstihdam Bakanlarına ve OECD’nin

Türkiye’deki konferansında çalışma hayatı ve istihdam konusunda konuşmalar

yapmıştır. Gerçek ve sürdürülebilir bir ekonomik kalkınmanın kadının ekonomiye

katılımı ile gerçekleşebileceğini savunmaktadır.

Washington DC’de kurulu Dünya Bankası Cinsiyet ve Ekonomik Kalkınma Danışma

Kuruluna davet edildi. Bu kurulda W20 tebliğindeki başlıkların dünya ülkelerini

ajandasına girmesi konusunda çalışmalar yapmıştır.  

2002 yılında KAGİDER’in kurucuları arasında yer almış, 2009 – 2011 yılları arasında

KAGİDER yönetim Kurulunda görev almış, 2011 – 2015 yılları arasında da

KAGİDER’in yönetim kurulu başkanlığını üstlenerek KAGİDER’in büyümesine ve yurt

içinde ve yurt dışında tanıtımına ciddi katkı sağlamıştır. Birleşmiş Milletlerde ve

Birleşik Krallık’ta Westminster Parlamentosu’nda Lordlar Kamerasında ve Avrupa

Birliği Parlamentosu’nda konuşmalar yapmış, görüş bildirmiş ve katkı vermiştir. Şu

anda KAGİDER’in Onur Kurulu üyesidir ve KAGİDER’in W20’deki temsilini ve

çalışmalarını sorumluluğunu üstlenmiştir.

Dr. Türktan, Uluslararası Yatırım Derneği YASED’te yönetim kurulu üyesi ve Başkan

yardımcısı olarak görev yaptı. TÜSİAD’ın İstihdam ve Sosyal Güvenlik Çalışma

Grubu Başkanlığını 2003 – 2017 yılları arasında yürüttü. Halen TÜSİAD üyesidir.

2015 yılında TESEV’in Mütevelli Heyetine davet edilmiştir.

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumunun Bağımsız Kadın Direktörler

Platformunun Danışma Kurulu eş başkanlığı ve Sabancı Üniversitesi Kurumsal

Yönetim Forumun ev sahipliğinde kurulan %30 Kulübü Türkiye Bölümünün

Yönlendirme Komitesi üyesi olarak görev yapmıştır. PWN- Professional Women

Network Türkiye Danışma Kurulu üyeliği yapmıştır.

IWF – International Women’s Forum kurucu üyesidir. IWF Türkiye’nin Kasım 2019 ve

Şubat 2023 arasında Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlenmiştir.

Şubat 2023’ de Amerikan Forbes Dergisinin 50/50 Avrupa, Afrika ve Ortadoğu’daki

Kadın Liderler arasında düşünce lideri olarak yer aldı.

“Liderliğin Karanlık Yüzü” adını taşıyan liderlik hakkında çok fazla yazılmamış konular

ve olaylara değinen ve Destek Yayınlarından çıkan bir Liderlik Kitabının yazarıdır.

Kurumlarda bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmanın yanı sıra,

ekonomi ve kadının ekonomideki yeri konusunda konuşmalar yapmakta ve Vietnam,

Kenya ve Rusya hükümetlerinden konuşma yapmak üzere davet almıştır. Birden

fazla kez ABD, Birleşik Krallık, Arjantin, Almanya, Çin ve Pakistan’da konuşmalar

yapmış ve Birleşmiş Milletler – kadın, OECD ve UNDP adına tebliğler sunmuştur.

Liderlik ve örgütsel gelişmeler, yönetim ve kurumsal yönetişim ile W20’nin G20

ülkelerindeki gelişimi konusunda Türkçe ve İngilizce yayınları ve makaleleri vardır.