GENEL DUYURU
Bu Blogda Ara
Mücahit KARAÇINAR
KİTABA DAİR
Etiketler
KİTABA DAİR YAYIN AKIŞI
15 Nisan 2021 Perşembe
YAZAR DİLRUBA YILDIZ
1. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Ben Dilruba Yıldız. 21 yaşındayım. İstanbul
Medeniyet Üniversitesinde Tarih bölümü öğrencisiyim. Öğrenciliğimin yanı sıra
yazar ve editörüm. İstanbul ve Türkiye geneli edebiyat yarışmaları
birinciliklerim var. İlk romanım Karlı Küller, son romanım da yeni çıkmış olan
Avcının Son Gecesi. Daha önce köşe yazarlığı deneyimim de oldu. Şu anda senaryo
çalışmaları yapıyorum.
2. İlk kez ne zaman ve ne hakkında
yazdınız?
İlk kez ne zaman yazdım hatırlamıyorum ama yazdığımı
hatırladığım en eski şey ilkokulda öğretmenimizin aldırdığı günlüklerdi. İlk
kez hikâye yazdığımda yine ilkookuldaydım. Türkçe dersi proje ödevimdi hikâye
yazmak. Küçük boy bir deftere bir tavşan ailesinin hikâyesini yazmış ve
resimlerini çizmiştim, resim yeteneğim de iyiydi. Bu ödevden sonra kendim de
böyle defterler hazırlamaya devam ettim.
3. Sizi yazmaya iten sebep neydi?
Bu sorunun cevabı her kitap ve hikâye için
farklı oluyor ama çocukken yazma sebebim kendimi eğlendirmekti. Bazen yaşamak
istediğim bazen de görmek istediğim maceraları yazardım. Şimdilerde ise insanȋ
kavramlar üzerinde durmayı seviyorum; adalet, savaş, eşitlik gibi.
4. Yazdığınız eserlerde karakterlerde
kendinizden parçalar oluyor mu?
Olmuyor diyen ya yalan söylüyordur ya da
farkında değildir. İnsan yaptığı her işe kendinden parça veriyor. Zaten o
parçalar olmasa karakterleri ve olayları benimseyemez bir yazar bence, bir
yabancıyı da hakkıyla yazamaz. Tabii ki tüm karakterler bizden bir parça değil,
bazıları çevremizdekilerden parçalar da taşıyor. A karakteri benim gibi
kararlıdır, B karakteri bir arkadaşım kadar korkaktır, C karakteri kardeşim
kadar üretkendir mesela. Buna Agatha Christie’den örnek vermek isterim. Agatha
Christie 2. Dünya savaşı sırasında Londra’da bir dispanserde çalışmış ve eczacı
yardımcılığı yapmıştır. O dönem ilaçlarla çokça içiçe olmuş, kimya kitapları
okumuştur. Yazdığı kitapların çoğunda ölümlerin zehirle olduğunu, Agatha’nın
katillerinin zehirle özdeşleştiğini görürüz.
5. Sevdiğiniz ve takip ettiğiniz yazarlar
kimlerdir?
Ben belli yazarlara sıkıştırmıyorum kendimi.
Çünkü bir yazara takılı kalırsam üslubumun onunkine doğru kaydığını net şekilde
görebiliyorum. O yüzden çeşitli okuyorum ki farklı teknikler ve üsluplar
göreyim. Fakat hakikaten çok sevdiğim, örnek aldığımdiyebileceğim Tess
Gerritsen var. Sıkıcı betimlemelerden uzak, merak duygusunun ve şüphenin ön
planda olduğu hareketli kurgular yazıyor. Çok beğeniyorum.
6. İlk kitabınızı bastırıp elinize
aldığınızda neler hisetmiştiniz?
2. kitabımı elime yeni aldım. Sanırım her
kitabım ilk kitabım gibi heyecanlı olacak çünkü tepki aynı. Kitabı elime
alıyorum ve uzun uzun bakışıyoruz. Herhâlde insanın çocuğunu kucağına alması
böyle bir şeydir. “İşte emeğin mükafatı” diyorsunuz ama verilmeyi bekleyen daha
çook emek olduğunu da biliyorsunuz.
7. Kitaplarınızın başarısı sizi tatmin
ediyor mu yoksa bunu önemsemeden yazmaya devam mı ediyorsunuz?
Evet, başarısı tatmin ediyor muhakkak ama
önemli olan bu değil. Önemli olan başarısızlığın bizi yolumuzdan döndürüp
döndürmediği. Çünkü başarı karşısında herkes tatmin olur ama başarısızlık
karşısında pes etmemek ve onu da edinilen tecrübelerden olarak sayıp yola devam
etmek herkesin yapacağı bir şey değil. Sırf başarısızlık korkusuyla nice nadide
kalem ya yazmayı bırakıyor ya da hiç başlamıyor. Eleştirilere önem vererek
(tabii ki kimden geldiği önemli) ilerlemek faydamıza olacaktır.
8. Bana önerebileceğiniz bir kitap olsa
hangi kitabı önerirdiniz?
Momo çok harkia, bambaşka bir kitaptır. Ortaokulda
okumuştum, mükemmeldi. Bana farklı bir bakış açısı kazandırdığını ve ufkumu
ikiye katladığını hatırlıyorum.