GENEL DUYURU

**HOŞGELDİNİZ** BUGÜN SİZLERLE  YAZAR ... İLE YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJ İLE KARŞINIZDAYIZ. . *** *** *** NOT: RÖPORTAJ YAPTIRMAK İSTEYENLER MAİL ADRESİMİZDEN İLETİŞİME GEÇEBİLİRLER. *** TAKİPTE KALIN...

KİTABA DAİR YAYIN AKIŞI

**HOŞGELDİNİZ** Kültür ,sanat ve edebiyat konularını içerisine alan geniş çaplı bir vizyon kanalı olan cahit TV sen iyi bir insansın ve her bilginin en sağlıklısına layıksın diyerek ten faydalı bilgiler vererek size yararlı olmaya çalışacak. . *** *** *** *** KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...

Yazar Sebahat AKDEMİR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yazar Sebahat AKDEMİR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Mayıs 2025 Pazar

KİTABA DAİR DERGİ | MAYIS 2025 | SAYI 98 | YAZAR SEBAHAT AKDEMİR
























YAZAR SEBAHAT AKDEMİR


1 Roman yazmaya nasıl başladınız?

    Memleketteydik ve elimde okumuş olduğum romanlarımı bitirmiştim. O sırada kızımla telefonda konuşuyorduk. Kızıma yeni kitaplar almam gerektiğini söylediğimde, kızım “ Anne, yıllardır hayalini kuruyorsun. Neden yazmaya başlamıyorsun? Sen yaz, kimse okumazsa biz okuruz” dedi. Olur mu olmaz mı bilemedim çünkü daha önceleri yayınevlerinin yorum sayfalarını incelediğim de sıkıntılı yazılar görmüştüm. “ Gönderdiğim dosyamı incelemediler. Dosyam geri gönderildi. Kaç defadır yeniliyorum hala dönüş yapılmadı” gibi yorumlar olduğunu görünce her defasında vazgeçiyordum. Ama bir şeyleri denemeden de neler olacağını bilemiyorsunuz. Kızımla konuştuktan daha önceden aklımda düşündüğüm kurgumu hemen oturup yazmaya başladım. Kitabımı yayınevime gönderdiğimde çok kısa bir zamanda dönüş yaptılar. Kalemimin çok iyi olduğunu ve bu yolda ilerlemem gerektiği konusunda beni bilgilendirdiler. Tabi ki almış olduğum övgüler beni tetikledi. İlk kitabımın KAYBOLUŞ yayınevinden çıktı. O sene içinde ikinci kitabım ÇIKIŞ’ ı da bastırıp yayımlattım. Ardından FGK Yayınevi kurucusu Filiz Gökdemir Köşker Hanımefendi ile tanıştık ve yayınevinin değerli yazarlarıyla birlikte ortak olan DİVİDİMİN UCUNDA 2“Yarenler”,  DİVİDİMİN UCUNDA 3 “ Sinemizden Hareler” adlı iki ayrı Antoloji kitabımız FGK Yayınlarından çıktı. Her iki kitapta da birinde yirmi beş, diğerinde otuz sayfalık polisiye kurgum bulunmakta. Şimdi ise henüz çok yeni olan yeni eserimiz STAN-UP yine FGK Yayınlarından çıkarak, okuyucularımızla buluştu. 

2 İlham kaynaklarınız nelerdir?

    Okuduğum kitaplar, yaptığım gözlemler, kendi iç dünyamdaki heyecanlar, konuştuğum ya da hayat hikâyelerinden etkilendiğim insanlar ve en önemlisi toplumsal sorunlar. Yazarlar hepimizin bildiği gibi toplumsal sorunları kurgu üzerinden insanlara aktarmaya çalışıyoruz. Kendi gözlemlerimi, kendi araştırmalarım üzerinden eksik kaldığını gördüğüm şeyleri kurguya çevirmeye ve insanları bu konuda düşünmeye davet ediyorum. Benim kitaplarımda bir durumun açılımını yapmak ve o durum karşısında farkındalık oluşturabilmek. 

3 Karakterlerinizi nasıl oluşturursunuz?

    Önce vereceği mesajımı tasarlıyorum. Vereceğim mesaja göre kurgumu oluşturuyorum ve olay örgümün dizilimini ona göre şekillendiriyorum.

4 Romanın ana teması nedir?

    Adalet, vicdan. Teknoloji. Bu romanı yazmamdaki neden, insanın iç dünyasındaki çığlığı, toplumsal sessizliğin ortasında görünür kılmak istedim. STAND-UP, sahnede gülümseyen bir adamın içinde hissettiği çaresizliği, dayanılmaz acıyı, adaletin eksik kaldığı yerde, insanın karanlığa düşmesini ve teknolojinin çocuklarımız için nasıl bir tehdide dönüşebileceğini anlatmayı hedefledim. Adalet en yalın tanımıyla, hak edenin hakkını alması anlamına gelir. İnsanlar arasında dengeyi, güveni ve barışı sağlayan temel ilkedir. Adalet tolumun ve bireylerin vicdanını rahatlatır ve güven duygusunu arttırır. Yanlışın cezasız kalmadığını, doğrunun da ödüllendirildiğini gösterir. Elbette ki adaletsizlikle karşılaştığımızda doğal olarak üzülüp, öfkelenip, isyan edebiliriz. Çünkü “suçlunun ceza aldığını görmediğiniz sürece, mağdur olanı teselli edemezsiniz.” Ancak konu ne olursa olsun, kanunlara, hukuk sistemine ve emniyet birimlerine güvenerek hareket etmek durumundayız. 

    Adalet, duygularla değil, kurallarla sağlanır. Kendi adaletimizi sağlamaya kalktığımız da toplumsal dengede belki bizlerde başka birinin hakkını ihlal etmiş olabiliriz. Buda yeni adaletsizliklere kapı açar. Bu yüzden, hukuk sisteminin dışına çıkmadan ve sağduyuyla hareket etmek, hem birey olarak huzurumuzu, hem de toplumsal barışı korumanın en doğru yoludur diye düşünüyorum.

    Vicdan, bizlere doğruyla yanlışı ayırt etme yetisini veren içsel bir ses, manevi bir pusuladır. Bizler bir eylemi gerçekleştirmeden önce ya da sonra, içimizde duyduğumuz rahatsızlık ya da huzur vicdanın sesidir. Bu ses; kanunlardan bağımsız olarak kalbin ve ruhun derinliklerinden gelir ve bizlere neyin doğru, neyin yanlış olduğunu hatırlatır. 

5 Yazma sürecinde kullandığınız teknikler nelerdir? 

    Tamamen kendiniz gibi olmanız ve halkın içindeki problemleri görünür kılmak. Okuyucu kitabı bitirdikten sonra düşünmeli, bilgilenmeli ve farkındalığını arttırabilmeli. En azından benim düşüncem bu yönde.

6 Yazma sürecinizde karşılaştığınız zorluklar nelerdir ve bunları nasıl aşarsınız?

    Kurgumu daha önceden oluşturduğum için, kurgum belli, olaylarım belli, karakterlerimin rolleri ve hikâyede nasıl yol aldıkları belli olduğu için çok zorluk çektiğim söylenemez. Benim için önemli olan yazıya dökmek. Yalnız kurgumdaki kötü karakterlerin ruh halini yazmakta biraz zorlanıyor olsam da başardığımı düşünüyorum. 

7 Okuyucularınıza iletmek istediğiniz özel bir mesaj var mı?

    Teknoloji çocuklarımız için fırsatlar kadar tehlikeler de barındırıyor. Onları internetin karanlık köşelerinde yalnız bırakmamalıyız. Adalet arayışı çok anlaşılabilir bir durum ama onu kendi ellerimizle sağlamaya kalkarsak, bizlerde karanlıklarla yüzleşebiliriz.

8 Bize kendinizden bahsedebilir misiniz?

    Ben 1970 Ankara doğumluyum. Evli ve üç çocuk annesiyim. Kendimize ait kızımın kuruculuğunu yaptığı, Yaşam koçluğu ve Eğitim Danışmalığı merkezimiz de kızımla beraber çalışıyoruz. Daha doğrusu uzman olan kızım, biz ona destek oluyoruz. Kendime ait KAYBOLUŞ, ÇIKIŞ, DİVİDİMİN UCUNDA 2 Yarenler, DİVİDİMİN UCUNDA 3 Sinemizden Hareler Antoloji kitabı ve şimdilerde yeni çıkan kitabım STAND-UP adlı eserlerim mevcut. 

 

7 Kasım 2023 Salı

YAZAR SEBAHAT AKDEMİR

1-Roman yazmaya nasıl başladınız?

Ben de her yazar ve şair gibi her zaman içimde hissettiğim bir istekti, diye başlayacağım.
Bizim çocukluk yıllarımızda radyolarda arkası yarın adında bir proğram yayınlanırdı ve
bu proğramlar tiyatro ve piyesler üzerineydi. Biz de ablamla beraber her sabah 10 da
radyonun başına geçer, ilgiyle dinlerdik. Bu tiyatro ve piyeslerin benim hayal dünyamda
büyük rol oynadığını düşünüyorum. Hayal dünyamı geliştirdiğine inanıyorum. Ortaokul
ve Lise yıllarımızda Edebiyat ve Türkçe derslerimde, özellikle kompozisyonlarımda
hocalarım tarafından beğenilirdim. Yıllar geçti evlilik, çocuklar, onların eğitimleri
gelişimleri derken, yazmakta çok değil ama okumayı hiç bırakmadım. Bir dönem şiir de
yazıyordum. Hatta kalında bir şiir defterim vardı. Fakat şiir yazarken o kadar acı şiirler
yazıyordum ki, kendi yazdığım şiirlere kendim bile dayanamıyordum. Şiir yazarken
kendimi çok mutsuz hissettim ve baktım ki çok üzülüyorum şiir yazmayı bıraktım. Fakat
dediğim gibi okumaktan asla vazgeçmedim. Her zaman okuduğum kitaplarım olmuştur.
Öyle ki kitap okumadan geçirdiğim bir günü boş sayarım. Her insanın ilgi alanları ayrıdır.
Kimisi kişisel gelişim kitaplarından hoşlanır, kimi tasavvuf kitapları okur, kimi şiir
kitapları. Ben hep roman kitapları okurdum ve her zaman yazar olma düşüncem vardı. Bir
gün kızımla telefonda konuşuyorduk. Dedim elimdeki kitaplarım bitti. Yeni kitaplar
almam gerekiyor. Kızım da anneciğim sen yıllardır hep hayalini kuruyorsun, niye
yazmaya başlamıyorsun? Bir denesene. Kimse okumazsa biz okuruz, hiç önemli değil.
Ben daha önce yaptığım yayınevleri araştırmalarında, kitaplarımızı gönderdik hala sonuç
çıkmadı. Dosyam geri gönderildi gibi yakınmaları görünce, acaba benim dosyamda kabul
olur mu, olmaz mı diye düşündüm ama denemeden de bir şeyi başarıp başaramayacağınızı
bilemiyorsunuz. Bende yazarak yayınevine gönderdim. Birkaç gün içinde hemen dönüş
yaptılar. Kitabımı okuduklarını, dosyamı çok beğendiklerini, kurguyu çok
benimsediklerini söylediler. Tabi bu sözler beni tetikledi. Hemen basıma geçmek
istediklerini söylediler. Bu şekilde ilk kitabım KAYBOLUŞ’ u çıkardık. Hemen
arkasından bir sene içinde ikinci kitabım ÇIKIŞ/ EXIT’ ı da yayımladım. Böylece
yazarlığa başlamış oldum.

2- İlham kaynaklarınız nelerdir?

Okuduğum kitaplar, yaptığım gözlemler, konuştuğum ya da hayat hikayelerinden
etkilendiğim insanlar, kendi iç dünyamdaki heyecanlar. Kurgumda kullandığım mekanlara
daha önceden gidiyor, gözlemliyorum. Gittiğim yerlerde bana ilham veren detayları,
dokuları not alıyor kitabıma işliyorum.
3- Karakterlerinizi nasıl oluşturursunuz?
Önce kurguyu oluşturuyor ve kurguma göre karakterler yaratıyor, hepsine ayrı ayrı ruh
veriyorum. Olayların akışına göre verdiğim görevler doğrultusunda konunun akıcı
olmasına da dikkat ederek ilerliyorum. Benim romanlarım polisiye, gizem, gerilim
ağırlıklı olduğu için, okuyucularım kaçma kovalama ve gizem bölümlerinin çok daha
uzun olmasın istiyor. O heyecanı, kalp çarpıntısını aksiyonu hissetmeyi seviyorlar. Bunu
hissettirebilmek, okuyucularıma kitabı okurken olayları yaşatabilmek beni mutlu ediyor.

4- Romanınızın ana teması nedir?

Polisiye, gizem, gerilim ve olmasa olmazım aşk konuları üzerinden yazıyorum. Her kitap
bir eğiticidir aslında. Her kitaptan güzel mesajlar alabiliyorsunuz. Tabi doğru mesajları
alabildiğiniz sürece. Ben kitaplarımda okuyucuya verilen mesajları en doğru şekilde analiz
etmelerini sağlamaya çalışıyorum. Kitabı bitirdikten sonra düşünmelerini ve çıkarılacak
dersi aldıklarını ümit ediyorum. Hayatın içinde her türlü insan ile karşılaşmamız mümkün
ve hayatımızın büyük bir bölümünü etkileyebilecek kişiliklerden kendimizi nasıl
koruyabiliriz ve nasıl davranmalıyız gibi ipuçlarıyla mesajlarımı iletme gayretindeyim. İlk
kitabım KAYBOLUŞ’ ta Karakterlerimizin genç yaşlarda başlayıp ileri yaşlara kadar
devam eden hayat serüvenlerinde karşılaştıkları güçlüklere karşı vermiş oldukları
mücadeleleri ve okuyucuları derinden sarsacak bir aşk hikayesi bekliyor.
Karakterlerimizin lise mezuniyet balosunda yaşadıkları bir terör saldırısından sonra
hayatın zorluklarıyla baş etmeye çalışırlarken, aynı yolda yan yana yürüdükleri
arkadaşlarıyla yaşamak zorunda kaldıkları yol ayrımlarını ve hepsinin başka başka
hayatlara evrildiğini anlatıyor. Karakterlerimiz genç yaşlarda kurdukları hayallerin ne
kadarını gerçekleştirebildiler? Hayatlarından gidenler ve dönenler kimlerdi? Çocukken
uğradıkları terör saldırısı onların hayatlarını nasıl etkiledi? Gibi sorulara cevaplar
bulabilecekleri bir eser.
ÇIKIŞ/EXIT kitabımın da konusu Psikolojik şiddet dediğimiz şey elle tutulur, gözle
görülür bir şey değildir. Genellikle kaybetme korkusu, başaramamanın verdiği eziklik ve
aşağılık hissetme, kendinde olmayana sahip olma isteği, kıskançlık gibi nedenlerden
gelişen bu tehlikeli duygu bazen akla hayale gelemeyecek davranışlarda bulunmamıza
neden olabilir. Psikopatlar ya da narsistler hayatımızın her anında karşımıza çıkabilirler ve
kendilerini asla belli etmezler. Bu kişilikler özellikle en yakınında olanlara kapanması zor
olan yaralar, izler bırakırlar. (Anne, baba, kardeş, eş ve çocuklar) Bu nedenle kim olursa
olsun bu en yakınlarımız bile olsa, mesafe koyma becerisine sahip olmalıyız. Tehlikenin
nereden ya da kimden geleceğini bilemeyiz. Bu tür kişiliklere karşı farkındalığımızı
arttırmayı hedeflediğim bir eser.

5- Yazma sürecinde kullandığınız teknikler nelerdir?

Önce kurguyu oluşturuyorum. Karakterleri oluşturuyor ve rolleriyle birlikte hepsine ayrı
ayrı veriyorum. Daha çok polisiye, gizem, gerilim üzerine olduğu için özellikle kaçmaca,
kovalama ve yakalama konularını daha da derin veriyorum. Karakterlerin geçmişini ve şu
anki yaşadıklarını, gelecekte onları neler beklediği gibi kitabın sonuna kadar takiple
ilerliyorum.

6- Yazma sürecinizde karşılaştığınız zorluklar nelerdir?

Gönlüm isterdi ki tüm sorumluluklarımı bir kenara bırakıp, yalnızca roman yazabileyim
ama ne yazık ki böyle bir şey mümkün olmuyor. Çalışma hayatımız var. Aile düzenimiz
var. Sorumluluklarımız var. Bizler içimizde duyduğumuz heyecanı bastıramadığımız için,
arada derede yazmaya devam ediyoruz. Ben yazarken hiç zorlanmıyorum. Yazarken
kendimi tıpkı bir film setindeymişim gibi hissediyorum. Figüranı da benim, başrolü de
benim. Yazarken o kadar heyecanlanıyorum ki, o diziler arka arkaya nasıl oluşuyor
anlayamıyorum bile. Sanırım bu da çok kitap okumamdan ileri geliyor diye düşünüyorum.

7- Okuyucularınıza iletmek istediğiniz özel bir mesajınız var mı?

Ben kendi adıma hayatın getirilerine güveniyorum ama her konuda da hayatın akışına
kendimi teslim etmiyorum. Sonuçta mantığımızla vermiş olduğumuz kararlarla

şekillendirebileceğimiz ve daha güzel sonuçlar elde edebileceğimiz durumlarda var.
Elbette ki hepimizin büyük küçük hedeflerimiz var. Zaten hayatı anlamlı kılan ve
kendimizi iyi hissettiren bu hedeflere ulaşarak yolumuza devam etmek ve ilerleme
cesaretini gösterebilmek. Tabi bu süreçte de hayatın getirilerini kabullenme erdemini
gösterebilmektir. İlginin yüzde ellisi bilgidir. Bir konuda ilgi sahibi iseniz, araştırarak
bilgilenebilirsiniz. ÇIKIŞ/EXIT kitabımın sonunda ufak bir not yazmıştım. Sanırım bu
soruya bu notla cevap vermem daha doğru olur.
Mesleğiniz, eğitiminiz, statünüz ne olursa olsun… Benliğinizde var olan yeteneği
keşfederek biran önce harekete geçin. Doğru olduğunu düşündüğünüz hiçbir şey için
hayata ve hayallerinize geç kalmış değilsiniz. Kendinize ve gücünüze güvenin. Çünkü
mucize sizsiniz.

8- Bize kendinizden bahseder misiniz?

1970 Ankara doğumluyum. Ankara Gazi Lisesi Edebiyat Bölümü mezunuyum. Evliyim,
üç çocuk annesiyim. İki tane dünyalar tatlısı torunumuz var. Kızımızın kurucusu olduğu
kendimize ait Kişisel Yaşam Koçluğu ve Eğitim Danışmanlığı Merkezimiz var. Bizde
kızımıza burada destek oluyor, danışanlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak adına
çalışmalarımıza devam ediyoruz. KAYBOLUŞ ve ÇIKIŞ/ EXIT romanlarının yazarıyım.

KİTABA DAİR DERGİ/KASIM 2023/SAYI: 65/ YAZAR SABAHAT AKDEMİR