Mücahid Karaçınar: Yazar Serpil TUNCER

1-)Sizi yazmaya sev k eden sebep nedir?

Böyle bir sebep ne diye sorulacak olursa aslında bunun sebebini bilmediğimi söyleyebilirim. Yazmak içten gelen bir duygu. Dans etmek, şarkı söylemek gibi. Dolasıyla içinize bu aşk düştükten sonra gerisi size kalıyor ancak zorlu bir süreç. Ciddi bir disiplin gerekiyor, zaman ayırmak lazım hatta hayattaki önceliğinizin bu olması lazım.

2)İlk kez ne zaman yazdınız ve ne hakkında yazdınız?

İlk yazdığım eser bir öyküydü. Günlük bir gazetenin ‘sizden gelenler’ başlığı altında bir bölüm vardı. Öyküyü gazeteye göndermiştim. O zamanlar liseli bir öğrenci olarak gazetede öykümün çıkması beni çok mutlu etmişti. -

3-)Yazmış olduğunuz eserlerdeki karakterlerde kendinizden parçalar oluyor mu?

Çevremize şöyle bir dönüp baktığımızda o kadar çok karakter mevcut ki, aslında şu durumda benden ziyade başka yaşamlar başka insanlar karakterlerimin bir parçası oluyor. Pazarda, parkta, metroda…İnsanın olduğu ve onu rahatça gözlemlediğim sürece karakter de hazır demektir. Tabi karakter seçimi ayrı bir özel alan diye düşünüyorum ama insanın baskın tarafından zayıf tarafına doğru yol aldığınızda hepimizin birbirimize benzer çok yönleri var. Dolasıyla bir insanı yine en iyi bir başka insan anlatıyor.

4-)Sevdiğiniz ve takip ettiğiniz diğer yazarlar kimler?

Yazar ayırmam ama tür ayırırım. Kişisel gelişim okuyamam mesela. Çizgi roman; değil kitabı, bir sayfa daha okumayı başarabilmiş değilimdir. Ama benim bu türlere karşı böyle olmam onların okunamayacağı anlamına gelmez. Aksine bu türler de kendi içinde güzel ve özeldir. Bu sadece bir tercih meselesidir. Elbette benim de okuduğum başucu yazarlarım vardır. Knut Hamsun, Tolstoy, Sait Faik, Sebahattin Ali, Yaşar Kemal bunlardan bazısıdır.

5-)İlk kitabınızı bastırıp elinize aldığınızda ilk neler hissetmiştiniz?

Baştan çok sevinmiştim ama sonrasında bunu biraz daha erteleyebilirim diye düşünmüştüm çünkü kitap bastırmak ciddi bir iş. İyi bir yayınevine ve sizi bir adım öne götürecek olan editörlere ihtiyaç var. Ayrıca bir yazar olgunlaşmadan kitap çıkarmamalıdır. Tabi ki her yazar bir kitabı olsun ister ama dediğim gibi bu iş sıkı bir ekip çalışması ihtiva eder. Bunun yanında sizin de en iyi eserinizi bastırmanız gereklidir. Hacimce hayli yüklü bir dosya ehil bir editörün eline geldiğinde sayfa sayısı oldukça azalır. Esere neyi almaktan ziyade eserden neyi atmak önemlidir. Dolayısıyla eserde kalite çok önemli.

6-)Kitaplarınız başarısı sizi tatmin ediyor mu?

Bırakın beni Nobel almış bir edebiyatçının bile bu soruya evet beni tatmin ediyor diyeceğini sanmıyorum çünkü yazmak daima uzun bir yolculukta kalmak gibidir. Hep bir arayış, hep bir daha iyi olma isteği çünkü bir yargı binlerce kelime ile binlerce defa aynı anlam teşkil edecek şekilde anlatılabilir. Dolaysıyla yazar da bu anlatımın peşine düşmüş hafiyedir. Aramak, bulup çıkartmak ve en iyiyi ortaya koymak gereklidir. Kitaplarımın yeteri kadar bir çoğunluğa ulaştığını sanmıyorum. Okuyan bir toplum değiliz ve en kötüsü yeni yazarlara da açık değiliz. Bu da yazdığım kitapların geri dönüşüm sürecini yavaşlatma maalesef.

7-)Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

1972 İstanbul’da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi İstanbul’da tamamladım. Karadeniz Teknik Üniversitesi Rize Meslek Yüksekokulu İşletme Bölümünden mezun oldum. Arel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Medya ve Kültürel Araştırmalar Bölümünden “Neoliberal Bağlamda AKP İktidarının Kadın İstihdam Politikasının Medyaya Yansıması” başlıklı tezi ile yüksek lisansını tamamladım. Öykülerim Dil ve Edebiyat, Aşkar, Dergâh, Temrin, Acemi, Mavi Yeşil, Lacivert, Yedi İklim, Efruz, Çay Yolu, Şiar, Gözlük gibi pek çok dergide yayınlandı. Kendi çabalarıyla kurduğum Erik Ağacı Öykü Sitesi’nin ve aynı ismi taşıyan e-derginin editörlüğünü yapmaktayım. Evli ve iki çocuk annesiyim. Yayınlanmış Eserlerim; Erik Ağacı (Şiir 2007); Ekinoks Günleri (Öykü 2011); Mor Sokak Sakinleri (Öykü 2013); Büyülü Deniz (Öykü 2016); AKP’nin Neoliberal Politikaları Bağlamında Kadın İstihdam Politikası (Araştırma 2016), Kuşları Uğurlama Sanatı (Öykü 2018); Filler Ölüme Yalnız Gider (Öykü II Baskı 2021); Sinekler de Uyur (Öykü 2019); Yorgunum Mitral (Öykü 2021), Plüton’u Öldürmek (2022)

8-)Bana kitap önerecek olsanız ne önerirdiniz?

Haddim olmayarak Knut Hamsun’un ‘Açlık’ı ve Cengiz Aytmatov’un ‘Gün Olur Asra Bedel’ i derdim.