Mücahid Karaçınar: Yazar Sibel Karagöz

1)Sizi yazmaya sevk eden sebep nedir?

Açık konuşmak gerekirse, bazı psikolojik sorunlarımdan dolayı kendimi yazmaya verdim, yüreğimden dilime, dilimden kâğıda döküldü sözcükler. Hem bu sayede beynimi rahatlatmış oldum, hem de içimde ki yazar hanımı ortaya çıkarmış oldum. J

2)İlk kez ne zaman ve ne hakkında yazmıştınız?

İlk kez ortaokulda yazdım J Aslında ilk o zamanlar kendimi, içimde ki o yazarla, yazma aşkıyla tanıştım. Ne hakkında olduğuna gelirsek; Tabi ki aşk üzerine. Aşkı çoğu insan reddeder, var olduğuna inanmazlar. Oysaki bir insan, bir kere aşkı yaşadığında, sadece o kişiyi düşünür ve gözleri hep onu arar. Dünya ile bağlantısı kopar. Âşık olan insanın dili tutulur, hissettiklerini anlatamaz, gözleri istemsiz ve yersiz dolmaya başlar. “KALBİMDEKİ SANCI” adlı eserimde geçen bir sözle bu soruyu sonlandırmak istiyorum: “Anlatamadığı Şey Ağlatır İnsanı”

3)Yazmış olduğunuz eserlerdeki karakterlerde kendinizden parçalar oluyor mu?

İlk başta şunu belirtmek istiyorum. Benim eserimin türü roman. Konu olarak yasak Aşk’ı kaleme aldım. Eserim benim hayatım değil. Benim hikâyem veya benim yaşadığım olaylar içermiyor. Eserim kurgu. Tamamen hayal ürünü. Dediğim gibi kitabım kurgu üzerine olduğu için, eserimdeki karakterlerde kendimi göremiyorum ve eserimde kendimden parçalar yok.

4)Sevdiğiniz ve takip ettiğiniz diğer yazarlar kimlerdir?

Sevdiğim ve takip ettiğim yazarlar, tabi öncelikle bana kitap okumayı sevdiren, Kahraman Taze oğlu demek istiyorum. Onun kitapları ile kitap okuma aşkım oluştu. Yazar, Ahmet Batman’ı unutmamak gerekiyor. Benim için değerli yazarlar arasında kendisi. Sevgili, Serhat Yabancı yazarımızı çok seviyorum. Kişisel gelişim kitaplarında üstün başarısı olan bir yazarımız.

5)İlk kitabınızı bastırıp elinize aldığınızda neler hissetmiştiniz?

Bu tarif, bu his anlatılamaz, yaşayan bilir. Kitabı ilk elime aldığımda ve şöyle bir sayfalarına göz gezdirdiğimde aklıma, kitabımı yazdığım o günler, o geceler geldi. Kitabımla karşı karşıya geldiğimde, yani bu hissi anlatacak kelime bulamıyorum gerçekten. O kadar mutlu oldum ki, o kadar kalbim hızlı attı ki, dedim ki; Bu kitap benim mi. Bana mı ait. Ben mi yazdım. J Evet, o kitabı ben yazmıştım. O benim eserimdi. Bana aitti. Sizlere küçük bir şey anlatmak istiyorum. Kitabım geldiğinde, sayfalarına göz gezdirdiğimde, küçük bir satıra denk geldim. Şu dikkatimi çekti. O satırın üzerinde hiç unutmuyorum tam 1-2 ay çalışmıştım. Çünkü yazdığım satır benim içime sinmemişti. Acaba bu satıra daha neler ekleyebilirim, nasıl üzerinde daha farklı çalışabilirim, bu satırı daha farklı nasıl okuyucuya sunabilirim vb. düşünceler. O yüzden şunu söylemek istiyorum. “Herkes Yazabilir, Ama Herkes Yazar Olamaz”

6)Kitaplarınızın başarısı sizi tadmin ediyor mu?

Elbette tatmin ediyor. Kitabımın çıkalı henüz 1 ay oluyor ama okurlarımdan çok güzel dönüşler alıyorum. Kitabımı alıyorlar, İnstagram üzerinden hikâyede, kitabımı paylaşıp, beni etiketlediklerinde, gerçekten o his çok gurur verici. Bir şeyleri hakkını vererek başarmış hissi oluşuyor içimde ve bu beni inanılmaz mutlu ediyor.

7)Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

Ben SİBEL KARAGÖZ. 1994 BARTIN doğumluyum. 28 yaşındayım. 22 yıl Kocaeli / Gebze’de oturdum. Çocukluğum, gençliğim Kocaeli’nde geçti. 2021 yılında evlendim, Karabük / Safranbolu’ya geldim. Çocukluğumdan beri, bir şeyler karalamayı severdim. Okuldayken kompozisyon yazı çalışmaları olurdu ve o tarz etkinliklere katılmaya özen gösterirdim. Hatta bir defterim vardı. Şiirler, kısa kısa sözler yazardım ve o defteri odamın en kuytu köşesinde saklardım. Sonra, “Yaratıcı Yazarlık” kurslarına katıldım ve Yazarlık Sertifikası aldım. Tabi bu süreçte eserimi yazıyordum. Yazarlık sertifikasını aldıktan sonra, daha güçlü kalktım ayağa. Yazmak için daha çok hırslandım. Eserimi bitirdim, basıldı, elime aldım ve şunu dedim. “Kalktım Ayağa Ama Kolay Olmadı”